31 Aralık 2015 Perşembe




...MİŞÇESİNE
Uçarmışçasına, özgürlüğe kanat çırparmışçasına
Ve beklermişçesine güneşin doğuşunu
Öyle umutla, öyle heyecanla uzaklaşmak
Sonsuzluğa açılmak istiyorum
Düşermişçesine bir kar tanesi gibi yeryüzüne
Öyle sakin, öyle yalpak 
Beyaz, bembeyaz hayallere tutunmak istiyorum
Uzak duran düşlere ulaşmak mesela
Uçsuz bucaksızlığın sonunu görerek
O sonu hissederek çabalamak
Pasifik'te saklı olsa da o düş
Pes etmeden, yılmadan ilerlemek istiyorum
Kıvılcım olup tutuşmak kimi zaman
Kimi zaman buz olup donmak
Ve haykırmak istiyorum dünyaya
İnsanmışçasına yaşamak
Aşıkmışçasına sevmek
Kardeşmişçesine sarılmak istiyorum!
Çok mu şey istiyorum?

23 Haziran 2015 Salı

ADI HAYAL OLSUN


ADI HAYAL OLSUN

Hayaller güzeldir. Olanı değil de olmasını istediğimizi düşünmek güzeldir. Kötülükleri görmez olur insan, üzüntüyü hissetmez olur. Kısa sürse de hissettirdikleri, etkileri kalıcı olur. Bir hayalle başlar mesela çoğu şey. Daha güzel günleri düşünmek, bizi mutlu edeni düşünmekle başlar. Hayata bir kez geldiğimizi ve onu istediğimiz gibi, bizim şekillendirdiğimiz biçimde yaşamamızın gerekliliğini öğretir bize hayal kurmak, mutluluğu öğretir.

Şimdi öncelikle bir soru sorun kendinize. 'Şuan gerçekten mutlu muyum ben?' diye.
Ardından da düşünün şimdi. Uzaklara, çok uzaklara gittiğinizi. Her şeyi arkanızda bırakıp, yeni ufuklara yelken açtığınızı düşünün. Ne anne ne baba olsun yanınızda, ne abi ne abla ne kardeş. Arkadaşlarınızı da bırakın bir süre arkanızda. Aile, eş, dost kavramlarını silip atın bir süreliğine. Yelken açtığınız yeni ufukları kucaklayın, onları sevin aile, eş, dost, akraba diye. Ülkenizi bırakın geride, vatandaşlığından çıkın bir süre. Dünyanın vatandaşı olduğunuzu düşünün. Pratikte olamasa da zihninizde kaldırın sınırları. Özgürlüğü 'özgürce' yaşamanın tadına varın. Hayatınızı başkalarına göre değil de sadece kendinize göre şekillendirdiğinizi düşünün. 'İşte ben buyum!' diyebilmeyi düşünün.

Hayali bile güzeldi değil mi? Kısa süreliğine de olsa olanı bir kenara bırakıp olmasını istediğimizi düşünmek güzeldi. Fakat biliyorum ki insan inandığı ve gerçekten istediği sürece önünde ciddi hiçbir engel kalmaz. Engeller de aşılmak için var olduğuna göre yaşamayı istediği hayata giden her yolda tüm engelleri aşacaktır insan.

Şimdi sizi mutlu eden bir şey düşünün. Adı hayal olsun.

En güzel hayaller sizin olsun.

6 Mayıs 2015 Çarşamba





Hayata gerçekten bir kere geliyoruz. Onu istediğimiz gibi yaşamak elimizde olduğu halde, aslında bazı şeylerin o kadar da zor olmadığını bildiğimiz halde her zaman yoğun ve çoğu zaman sıkıcı şehir hayatına, kurallara, pek çok sınırlara bağlıyoruz ya kendimizi, işte bunlardan bir gün kurtulmalı gerçekten insan. Sınırları olmayan bir dünyada, herhangi bir yere veya kişilere bağlı kalmadan, bazı şeylerden uzaklaşıp aslında her şeye daha da yakınlaşmak, 'dünya vatandaşı' olarak yaşayabilmek umuduyla..

23 Nisan 2015 Perşembe


" Çocuklar öldürülmesin 
şeker de yiyebilsinler "
      
                       Nazım Hikmet RAN 

22 Nisan 2015 Çarşamba



BİR ÜLKE İSTERİM

Bir ülke isterim, hep bahar yaşanan topraklarında
Ne cayır cayır yakan güneşi olan, ne de tir tir titreten ayazı
Bakınca göklerine sonsuzluğu yaşatan
Uzak diyarlara taşıyan soluyunca havasını
İnsanlar isterim ülkemde, bulutlar misali
Öyle hafif, öyle özgür, öyle zararsız olan
Yeryüzünden aldığı su buharını bile,
Gerisin geri rahmet olup yeryüzüne yağdıran
Ağaçlar isterim, rengarenk açan çiçeklerini
Cenneti yaşatan bize, alıp götüren tüm güzelliklere
Ülkemde sokaklar isterim, içlerinde huzur
Ne hürriyeti için savaşsın biri
Ne de suçsuz yere yitip gitsin diğeri
Güzel günler isterim ülkemde, herkesin kardeşçe yaşadığı
Mazlumun ekmeğinde zalimin eli olmadığı
Özgürlük isterim, hak, hukuk, adalet isterim ülkemde
''Adaleti koruyan adalet'' isterim!

18 Nisan 2015 Cumartesi

 


 
 

TEZATLAR ŞEHRİ
Hüzünlüydü yine İstanbul, bürünse de beyazlara
Kurtulamamıştı yine dertlerinden
Sövüyordu Tophane’ye, İstiklal’e
Sövüyordu Kadıköy’e, söyleniyordu Galata’ya
Hayat tüm hızıyla devam ediyordu içinde
Koşuşturuyordu yine insanlar
Ta Kartal’dan Yeşilköy’e
Aralık günüydü, kıştı, soğuktu
Yağıyordu kar inceden
Poyraz tekneleri dövüyordu
Beşiktaş’ı taşıyordu Üsküdar vapuru
Arnavutköy de Beykoz’u
Ziyafet çekiyordu Boğaz kenarında zengin çocuğu
Kimsesiz çocuk kuru bir ekmeği ziyafet sanıyordu
Kimi lüks arabasında
Kimi yalın ayaklarıyla yayan düşmüştü yola
Gönlünü eğlendirmeye giderken biri
Ailesine ekmek götürmenin derdindeydi diğeri
Beyazlar altında güzeldi İstanbul
Güzeldi Boğaz, güzeldi Çamlıca
Tezatların şehriydi ama burası
Biri öyleyken diğeri böyleydi
İşte bu yüzden hüzünlüydü İstanbul
Bu yüzden bitmiyordu dertleri